Sükut
Sükut

Sükunet!Illa ki sükunet!Kulaklari sagir eden bütün çigliklarin ardindan ya da sagir edici sessizliklerden sonra illa ki sükunet...Yarip geçtigi, erdigi, ya da eremedigi bütün bosluklardan geçerken sesler ya da sessizlikler, sonsuz huzurun tam ortasinda Elhamdülillah sükunet.Evhamlarin, vesveselerin, acilarin ya da çikmazlarin en sonunda sükunet..."Sükunet ya Yunus!" dedi, Hünkâr. "Vallahi, Billahi Sükunet…" ses, kulaklarina fisildayan huzurlu bir sedaydi...Ve sonra... Ölülerden maksat mezardakiler degil, Hakk'tan habersiz yasayanlardir, diye ilave etti ve yine tekrarladi;Sükunetle yol al ki, yolun pak olsun, yoksa dikenlerden canin acir.Nerden baslamak lazim sükunete? Diye sordu Yunus.Yine o yankilanan huzurlu ses:Iki Yunus'tan birini yok et! Kendini kendinde yok et, Hakk'i ihya et! Yunus'u yeniden dogur! Keremli zamanda, keremli kavme katil!Yunus'un gözlerinden üç misra yanaklarina akti:Benden beni al Rabbena, senden yana sal Rabbena,Bahset bana hal Rabbena, rahm et su biçare kulunu,Koyma isimi yarina, rahm eyle su avare kulunu,(Tanitim Bülteninden)
Yazar Adı
Bilal Civelek
Ölçü Birimi
AD
Basım Yılı
2016
Sayfa Sayısı
300
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli
Ebat Bilgisi
çokebatlı
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: EN