“Türkiye Türklerindir” sloganı gün geçtikçe devletin her kademesi tarafından benimseniyor ve kendinden olmayanı yok sayma politika ve uygulamaları her geçen gün hız kazanmaya devam ediyordu. 1908 Devriminin de bu bağlamda iki temel görevi vardı: Biri milli meseleyi çözmek, diğeri de Osmanlı Saray oligarşisinin halkı yoksullaştıran ve zulmeden politikasına son vermekti.
İttihatçıların Türkçü - merkeziyetçi rotası, bir yönüyle 1908 Devriminin tasfiyesinin programıydı. 1913 Ocak darbesiyle İttihat ve Terakki, Türk milliyetçiliğinin ekonomi politiğini esas aldı ve Osmanlı’nın devlet gücünü de kullanarak kendisine bir yol haritası çıkarttı. Türk milliyetçiliğinin bütünlüğünü oluşturan bu faktörler nelerdi?
Osmanlı gibi çok dinli ve çok milletli imparatorlukta, toplumsal hayatın en etkin düzenleme politikası da iskândı: Böl, parçala, yönet!
İttihat ve Terakki hükümetinin, kimin, nerede, ne kadar yaşadığını bilmesinin nüfusa etkisi neydi?
1908 devrimi sonrasında Osmanlı’nın ilk resmi nüfus sayımı denilecek çalışma 1914’te yapıldı. İskân ve sürgün politikası, 1927 Nüfus Sayımı sonrası 1934’teki İskân Kanunuyla yeniden belirlendi. Demografik ve ekonomik yapının Türkleştirilmesinin projesi olan Türk Nüfus Mühendisliğinin ekonomi politiği, dinen Sünni-İslam ve milleten Türk olmayanın tasfiyesiydi. Çıkartılan bu kanunlar ve uygulamalardan Ermeniler, Rumlar, Yahudiler ve Kürtler nasıl etkilendi?
Türk Nüfus Mühendisliği Projesi kapsamında Onaran, 1914’ler sonrasına değinmekle birlikte 1920-1940 dönemine yoğunlaşmıştır. 1910’lardan itibaren Ermenilerin, Rumların, Süryanilerin, Yahudilerin, Kürtlerin, Alevi-Kızılbaşların imhası, katliamı ve asimilasyonu pratiğinden Nevzat Onaran’ın son çalışması Türk Nüfus Mühendisliği, tasfiyenin ekonomi politiğini ve devletin dâhili harbi olduğunu sunduğu belgelerle gün yüzüne çıkartmaya devam etmekte.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli