Haz İlkesinin Ötesinde

Haz ilkesi kuramini ele almanin, bizi tarih içinde gelismis olan herhangi bir psikolojik sisteme ne kadar yakinlastirdigi tarafimizi pek alakadar etmemektedir. Bu tartismaya açik varsayimlara, çalisma alanimizdaki günlük gözlemlere dayanarak vardik. Psikanalitik çalismamizda hiç bir öncelik ya da özgünlük aramiyoruz; bundan da ötesi bu kurami incelememize neden olan sebepler o kadar açiktir ki, görmezden gelmek imkânsizdir. Öte yandan, bizi emir verircesine yönlendiren haz ve rahatsizlik duygularini açiklamamiza yardimci olacak fizyolojik ve psikolojik kuramlara da saygimiz vardir. Bu duygular, psikolojik yasamin en karanlik en derin kisimlarini olusturmaktadir ve bu duygulardan kaçmamiz imkânsiz olduguna göre konuya yapilabilecek en açik ve genel bir sekilde yaklasmak en uygun yöntem olacaktir. Haz ve rahatsizligi zihnimizdeki siniri olmayan bir eksitasyonla iliskilendirmeyi uygun gördük. Açmak gerekirse, rahatsizligi eksitasyondaki artisa, hazzi ise düsüse bagladik. (Tanitim Bülteninden)