100 Soruda Fethullah Gülen ve Hareketi

Ismi ilk kez 1970’lerde duyulmaya baslandi. Ege’deki çesitli il ve ilçelerde vaazlar veriyordu. Türkiye’nin yüzde yüze varan enflasyonlarla, iç çatismalarla, gerginliklerle sarsildigi zamanlardi. Ülkedeki genis bir kesimse hem modern dünyaya entegre olmak, evrensel ölçülerde is yapmak hem de manevi degerlerini muhafaza etmek istiyordu. Iste bu noktada Fethullah Gülen’in yorumlari yükselmekte olan kesimlere bir çikis kapisi açti. Fethullah Gülen bir Türk Rönesansi önermekteydi. Bunun için önce toplumun kendi içinde barisa ve huzura kavusmasi gerekiyordu. Uzlasmaciydi, diyalog yanlisiydi, ancak dinsel degerlerden de ödün vermiyordu. Dayatmaya degil, kabule yaslanan bir yurttaslik hukuku; zora degil, benimsemeye dayanan bir ahlak anlayisi ve lütuf beklemeye degil, üretip paylasmaya bagli bir dayanisma düsüncesi sunuyordu. O, artik yorumlariyla genis bir kitleye yol gösteren, büyük bir dayanisma hareketine ilham veren Fethullah Gülen Hocaefendi olmustu.Prof. Dr. Dogu Ergil, Fethullah Gülen’in kendi agzindan verdigi cevaplar ve daha önce yayimlanmis beyanlari üzerinden derinlikli bir toplumbilim analizi yapti: 100 Soruda Fethullah Gülen ve Hareketi.