Acının Sessiz Çığlığı’nda Maurizio De Giovanni, Napoli’de
adımladığı sokaklarda aşkı, acıyı ve açlığı görüyor, insanlık
hallerinin canlı bir portresini sunuyor.
Takvimlerin yaprakları 1931’i gösteriyor, faşistler iktidara geleli
birkaç yıl olmuş. Napoli’de yaşamını sürdürmek için çok erken
kalkmak zorunda olanların hayatında pek bir şey değişmemiş.
Suç, onların kaderini çizmeye devam ediyor.
Bir de dokunulmaz olanlar var. Duce’nin de çok tuttuğu,
dünyaca ünlü tenor Arnaldo Vezzi onlardan biri. İhtişamlı San
Carlo Tiyatrosu’nun tanrısı sayılan bu adam mabedinde
öldürülünce, Roma’nın kodamanlarını çok rahatsız eden bu
cinayeti çözmek Komiser Ricciardi’ye kalıyor.
Kimsenin işitmediği acıların sesini duyan ve onlara eşlik eden
Ricciardi, Napoli’nin fokur fokur kaynayan arka sokaklarında
adaletin peşine düşüyor.
“Maurizio De Giovanni’nin kendine özgü suç hikâyeleri Agatha
Christie ve Manuel Vázquez Montalbán okurlarına hitap ediyor.”
Publishers Weekly
“De Giovanni iyiyle kötü arasındaki sınırların bulanıklaştığı
alanlara davet ediyor bizi.”
La Repubblica
Yazar Adı
Maurizio De Giovanni
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli