Annesinin Prensi

Kadinsaniz: Esinizle veya kayinvalidenizle sorun mu yasiyorsunuz? Yoksa gelininizle geçinemiyor ve oglunuzun kiymetinizi bilmedigini mi düsünüyorsunuz? Erkekseniz: Esinizle anneniz arasinda kalmaktan bunaldiniz mi? Sikça esinizin size karsi tutumunu veya yemeklerini annenizinkilerle mi kiyasliyorsunuz? Ya da hiçbir kadina baglanamiyor musunuz? Iste tam aradiginiz kitap. Erkegin hayatina giren ilk kadin annesidir, ona olan sevgisi (ve kizginligi) ömür boyu sürer. Toplumumuzda oldukça yaygin görülen bu durum gayet normal karsilansa da aslinda çiftlerin yasadigi sorunlarin baslica kaynaklarindan biridir. Bu kitapta deginilen baglanma korkusu, aldatma, iktidarsizlik, erken bosalma, iskoliklik, maçoluk ve birbiriyle alakasizmis gibi görünen daha pek çok sorunun temelinde anne-ogul iliskisi vardir. Babasinin Prensesi kitabinda baba-kiz iliskisini irdeleyen yazar, Annesinin Prensi kitabinda anne-ogul ve kadin-erkek iliskilerini ayrintili biçimde inceliyor. Jean-Claude Liaudet, kitabinda bu konulari tarihsel, dinsel, mitolojik, sosyolojik ve psikolojik açidan ele almanin yani sira, eslerin kendilerini degerlendirebilmeleri için basit alistirmalara da yer veriyor. Bilindigi gibi mutlu çiftlerin bir hikâyesi olmaz; mutlulugun basladigi, prensin prensesle evlenip çoluk çocuga karistigi noktada masallar son bulur, devaminda ne oldugu bilinmez… Bu kitapta islenen konu, masal sonlanmadan önce yasananlarla ilgilidir: Kötü ya da en azindan arzulanildigi gibi gerçeklesmeyen, bazen mutlu sonla noktalanmayan baska türde öykülerdir bunlar.