“Eğer güzel gözlerin olmasını istiyorsan, insanlara iyilikle bak.
Eğer saçların güzel olsun istiyorsan, bırak çocuklar ellerini geçirsin saçlarından.
İnce bir bedense isteğin, ekmeğini açlarla bölüş.
Ve güzel dudaklara sahip olmak için, sadece güzel sözler söyle.”
Güzelliği ve zarafetiyle bir dönem Hollywood tarihine imzasını atan dünya sinemasının gelmiş geçmiş en güzel yüzlerinden biri kabul edilen Audrey Hepburn, Oscar ödüllü bir aktris değildi sadece. Abartıdan uzak şık giyimiyle, duruşuyla, bakışıyla, tavırlarıyla, kısa saçları, kalın kaşları ve ahu gözlü makyajıyla ama en önemlisi sıcacık gülümsemesi ve samimiyetiyle moda dünyasında da bir ikondu. Audrey Look imajının yaratıcısıydı... İnkâr edilemeyecek en değerli güzelliğin zarafet olduğunun farkındaydı.
Yokluk içinde geçen çocukluğu sayesinde, yardımlaşmayı, mutlu olmayı ve ne olursa olsun mücadele etmeyi öğrenmişti. Uzun zaman UNICEF’in iyi niyet elçisi olarak çalışan Hepburn dünyanın her yerinde yardıma muhtaç insanlar için son nefesine kadar tutkuyla emek verdi.
Hiçbir şey imkânsız değildir, imkânsızlığın içinde bile bir imkân vardır adlı bu biyografik çalışma, bir dansçının oyunculuk kariyerinde yükselişinin hikâyesi değildir sadece. Zarif ama güçlü bir mücadelenin ve direnişin, ilham veren masalıdır.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli