Enis Batur’un, insanın türlü hallerini sorguladığı Başkalaşımlar dizisinin üçüncü cildi, tımarhanelerden otellere, hapishanelerden kütüphanelere, tarih boyunca inşa edilen farklı mekânlara götürüyor bizi.
BAŞKALAŞIMLAR XXI-XXX
“Başkalaşımlar’ın bu üçüncü cildi, ilk iki toplamdan farklı olarak, deyim yerindeyse daha izlenceli bir görünüm taşıyor. Yapılar (kule, saray, otel), açık toplu mekânlar (sirk, istasyon, kütüphane), kapalı olanları (bimarhane, kamp, hapisane), kitabın topografi ağırlıklı seyrinin odak noktaları. Bir de, ama, tümünü kateden bir yol düşüncesinin belirleyici olduğu söylenebilir: Yeryüzüyle gökyüzü arası, bazan dikey ya da yatay, bazan da eğrilerin hükmettiği bir güzergâh arayışı.”
Başkalaşımlar XXI-XXX, Enis Batur’un 1974’de “Ayna” ile başlattığı çizgiyi son noktasına, “başlangıç noktası”na geri dönüyor. İnsanın, içinde ya da dışında, kendisi ya da başkaları için inşa ettiği mekânlara götürüyor okuru; yalnızlığın, ihtirasın, zulmün, deliliğin ve bin bir türlü başka insanlık halinin bu mekânları, birer “ayna”ya dönüşüyor Başkalaşımlar’ın satırlarında.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli