Beni Ayakta Gömün Çingeneler ve Yolculukları

Çingeneler hakkindaki kisilerin bollugundan ötürü onlari tanidigimizi saniyoruz; oysa Avrupa' nin bu en büyük ve en çilekes azinligi üzerine bilgimiz pek az. Yüzyillarca baskiya ve ayrimciliga maruz kaldigi halde düzenin kiyisindaki " kenar mahalle" de varligini bugüne dek sürdüren bu halk, kendine özgü bir azinlik resmi çiziyor. Peki, kimdir Çingeneler? Sokakta çiçekleri neden hep çingeneler satar? Ve neden renkli giyinmeyi severler?Isabel Fonseca, dört yil boyunca Dogu Avrupa' nin çesitli ülkelerini gezmis ve buralardaki Çingene topluluklari arasinda yasamis bir gazeteci. Ezeli " günah keçileri" ve "yeryüzünün en boyun egmez halki" diye adlandirdigi Çingenelerin kapali dünyasini aralayarak, dünyanin bilincinden silinmis bu insanlarin künyesini çikariyor.Sanilanin aksine yekpare bir grup olmayan Çingene toplumunun yazili ya da sözlü bir tarihi yok. Yasadiklari acilarla basa çikmak için unutmayi kolektif bir sanat haline getiren bu insanlar için geçmis ya da gelecek degil sadece içinde yasanan an önemli. Hindistan' dan çiktiklari günden beri ne Hindistan' da ne de dünyanin baska bir yerinde bir " anavatan" kurma özlemine kapilmamis olmalari da bunun bir göstergesi. Aileyi devletten daha anlamli bulan Çingenelerin vazgeçilmez önceligi tarih boyunca hiç degismeden kalmis: Diledikleri gibi bir yasam seçme özgürlügünü korumak.Göçebe yasam tarzini artik büyük ölçüde terk etmis olan Çingene halki bugün çalkantili bir degisim süreci yasiyor. Fonseca, bu renkli toplumu bize tanitirken, zevkle okunan bir seyahatname kurgusunu saglam bir bilimsel yaklasimla ustaca bulusturmus. Beni Ayakta Gömün yaziyla ve teknolojiyle iliskisi olmayan yersiz yurtsuz bir halkin, medeniyeti tasinmaz mallarla ve tapu belgeleriyle tanimlayan bir dünyadaki zorlu varolusunu belgeleyen bir kitap; gerçek bir kesif yolculugu...Isabel Fonseca'nin kitabi zengin bir hazine: Bu sürükleyici sayfalarda, hem kendilerinin disariya kapali tuttugu hem de herkesçe gözardi edilen gizli bir dünya gözler önüne seriliyor. Zarif ve güçlü bir dille yazan Fonseca'nin kitabi, ustaca hayat verilmis renkli karakterlerle dolu. Göz kamastirici bir basari.- Salman Rushdie-Beni Ayakta Gömün, kendime yakin buldugum bir halkin az rastlanir derecede adil bir portresini çizen benzersiz ve olaganüstü bir çalisma. Renkli ve tutkulu bir üslupla bilimsel ve disiplinli bir yaklasimin iç içe geçtigi bu kitap, hem Çingeneler hem de benim için büyük bir boslugu doldurdu.- Yehudi Menuhin-