Biz

Cesur Yeni Dünya’dan önce... 1984’ten önce... BIZ vardi. George Orwell, Aldoux Huxley ve daha birçok yazara ilham vermis olan Biz’de, Velinimet’in yönettigi Tek Devlet adli bir yapiyla karsilasiriz. Tek Devlet’te bireyler yoktur, sayilar vardir. Hayat kusursuz esitlikteki bir denklem gibi, matematiksel bir kesinlikle sürmektedir. Insanlarin ilkel tutku ve güdüleri bastirilmistir. Dogaya bile boyun egdirilmis ve Doga, Yesil Duvar’in ardina sürülmüstür. Artik ulasilacak tek bir hedef kalmistir: Uzay. Bu hedef de INTEGRAL adli uzay gemisinin yapilmasiyla birlikte ulasilir olacaktir. INTEGRAL’in bas mimari olan D-503, firlatmaya günler kala fikirlerini kaydetmeye karar verir ve bir günlük tutmaya baslar. Güzel I-330’la karsilasmasi ise her seyi tamamen degistirir: D-503 zamanla hem Tek Devlet’i hem de kendini sorgulamaya baslar, çünkü eskilerin ‘ruh’ dedigi seyi kesfetmis ve hayal gücünü kullanmistir. Hayal gücü Tek Devlet’te bir hastalik çesididir. 26. yüzyilda geçen Biz klasik bir distopya romani olmasinin yaninda, bir sistem elestirisi ve bireysel özgürlük bildirisidir. “Ve mutluluk... Nedir mutluluk? Arzularimiz bize aci veren seyler degil mi? Ve hiçbir arzunun kalmamasi mutluluktur, degil mi? Mutlulugun önüne bir arti isareti koymak ne kadar aptalca! Ne büyük bir hata! Gerçek mutlulugun basina kesinlikle ama kesinlikle bir eksi konulmali, ilahi bir eksi...