Seyahat, hele deniz seyahati, ruhun bütün dertlerine devadır.
Kim diyor ki kadın şimdi, eskisi gibi yüzünü sıkı örtüler altında saklamıyor? Ya boya örtüleri? Bunların
altında hakiki çehreyi hiç görmek mümkün mü? Boyalar olmasa bilmem kadın ne yapardı?
Bir aşk dakikasının lezzetine ebediyet verecek kudrete sahip olmayanlar, süsten medet ummakta belki çok
haklıdırlar. Fakat ipekler ve boyalar, ruhun eksikliklerini bilmem ki nasıl telafi edebilir?
Nesrinin dışı açık, içi aydınlık; nazmının dışı lûgatli, içi iphamlı. Nesrinde daima bir şey anlattı, nazmında
daima bir şey duyurdu. Birinde söz, ötekinde ses var. Nesirde ahenkten çekinirdi, nazımda ahenksizlikten
korktu.
-Abdülhak Hamit Tarhan
Haşimin nesri, onun riiyasile hayat arasına atılmış bir köprüdür. Bu köprüden o, bazan inandığı kıymetlerin
propagandasını yapan bir güzellik havarisi, bazan da çirkinlik ve hamakat dünyasına akınlar yapan müthiş
bir silâhşor halinde ve sık sık geçerdi. Tıpkı konuşması gibi.
-Ahmet Hamdi Tanpınar
Nasir Ahmet Haşim, eğer istihalesinin menşeine dikkat edilmezse, karşımıza başka bir hüviyetle çıkmış
gibidir. Zekâsının beş hissi faaldir: Artık naşir Haşim yalnız tabiate değil, cemiyet hadiselerine ve insan
ruhuna da bakar; günün kalbini de dinler; aktüalite vakaları hakkında hükümler Verir, tenkit veya hicveder.
-Peyami Safa
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli