Boynu Vurulmuş Ay

Çok büyük yazarlar yine çok büyük yazarlarla karsilastirilir, arka kapaklarda. Bazen kritiklerde falan. Mesela, okura tanitmak için, vurgulanan yazardan önce birkaç önemli isim sayilirsa daha etkili olacagi düsünülür. Biz söyle yapiyoruz: Pacheco’nun degerini belirginlestirmek için, önce onun ismini söylüyoruz, ardindan diger Meksikali büyükleri, mesela Fuentes’i, mesela Llosa’yi. Bunu sunun için yapiyoruz: Pacheco oldukça hafif, epey hizli, gerektigi kadar yavas ve çok yogun. Meksika Devrimi’ni soluk soluga anlatsa bile, elbette gerilimli ve fena hâlde mistik. Çöl Savaslari’ni okumadiniz, Pacheco’yu duymadiniz! O hâlde söyle anlatalim: Adini hiç duymadiginiz bir yazarin ilk cümleleri, sizi, ayda ilk kez yürüyormus duygusunun farkliligini yasatiyorsa, onun kurmacasinin içinde yasama konusunda kararinizi çoktan almissinizdir. Pacheco, baslangiçta bu. Ilerlemeye devam ediyorsaniz, bu Meksikalinin metinleri içinde bahsettigi ay, ne kadar yerçekimsiz olursa olsun artik sizin dünyaniz; bitirmek istemiyorsaniz, olup bitenin yasadiginiz yer olduguna inanamiyorsunuzdur. Kitabin ortalarinda Pacheco, az çok bu. Sona yaklastiginizda bitmesini istemiyorsunuz çünkü artik Meksikalisiniz, çünkü Pacheco artik sadece Meksikali degil, dünyali tüm okurlarin yazari. Kolay gelsin, çünkü isiniz epey zor.