Büyülü Marksizm Yıkıcı Siyaset ve Hayal Gücü

Elinizdeki kitabin yazari Andy Merrifield, 1980’lerde, yani 20’li yaslarinda Marx’in Kapital’ini okuyarak ve Starbucks’in camlarina tugla atarak yasama atildigini yaziyor. Kitap, bu ikili ruh halini, teoriyle eylemi bugünün somutlugunda birlestirmeye çalisan bir aktivistin arayis ve önerilerini yansitiyor. Merrifield, Marksist ve materyalist kalmaya devam ederek, Marksizmin, daha dogrusu Marksizm adina yapilan söylem ve pratiklerin dünyayi degistirmek isteyenlere de çekici gelmeyen bir katilasmaya, kurumaya ugradigini yaziyor. Buna karsi, daha canli, yasamin daha içinden bir tarz, kurtulusçu bir dil ve eylem öneriyor. Merrifield, Büyülü Marksizm’de, Marksistlerle ütopik sosyalistler arasindaki tartismaya, güncel, canli örnekler üzerinden yeni sözler söyleyerek katiliyor. “Büyü”, Sartre’in tanimiyla, “hayal etme eylemi” dir. Marksizm, devrimci özgörevini yerine getirmek istiyorsa hayalgücüne daha çok basvurmali, ütopyayi bugünün maddi gerçek dünyasindaki devrimci gizil olanaklara dayanarak yeniden kurmalidir. Merrifield, Marksizmin bilisim teknolojisinin yarattigi günümüz dünyasinda, yeni isbirligi ve dayanisma biçimleri tasarlamak için gereken program ve donanima sahip oldugunu savunurken, “özgür yazilim”, “hacker etigi”, “özyönetim” hareket ve kavramlarina gönderme yapiyor. “Sosyal gelir”, “kent hakki” türünden yeni mücadele hedeflerini açiyor. Büyülü Marksizm, tüm insanlar için zamanin serbest birakildigi, kisinin isyeri disindaki “ikinci yasaminin”, “gerçek yasami” haline geldigi komünist bir toplum yolunda mücadele etmek isteyenlere yaratici bir bakis kazandiriyor.