Cennette Maç

“Peki... seni neden kurtarayim?”
Elliott Goodman’in, bir kalp krizinden sonra acilen ameliyata alinmak üzereyken isittigi sorudur bu. Ama soran kisi Elliott’in cerrahi degil, Tanri’dir. Yüce Tanri. Tanri, Elliott’la iddiaya girmek ister. Ona on sekiz çukurluk bir golf maçiyla meydan okur. Elliott kazanirsa kurtulacaktir; kaybederse... Golfe, hayata ve ikisinden de ögrenilen derslere dair bu zekice yazilmis, esprili ve dokunakli roman, iste böylece baslar. Tanri adil davranmak için (zaten hep öyle degil midir?) Elliott’la oynayip ona birkaç numara ögretsinler diye yeryüzüne on sekiz efsanevi ve birbirinden ilginç rakip yollar. Elliott simdiye dek yasamis en renkli kisilerden, Leonardo da Vinci’yle (sopalari güzeldir), Marilyn Monroe’yla (her seyi güzeldir), Bebek Ruth’la (sosisli sandviç düskünüdür), Abraham Lincoln’le (hilecidir!) ve aralarinda Musa, John Lennon, Jeanne d’Arc, Picasso, W. C. Fields, Sokrates, Bebek Didrikson Zaharias, Beethoven, Gandhi ve Shakespeare’in de bulundugu diger on dört ünlü kisiyle golf oynar. Vuruslar degerlendirilirken, toplar kum engellerine takilirken ve Freud arabayi kullanirken (kontrol manyagidir çünkü), Elliott kendi hayatinin muhasebesini yaparak, mutlak rakibiyle karsilasmadan önce neleri düzeltebilecegini ya da gelistirebilecegini anlamaya firsat bulur.
“Cennette Maç bastan sona eglenceden ibaret.Picasso’nun, Jeanne d’Arc’in ve Abraham Lincoln’ün golf oynadiklari, üstelik gayet iyi oynayabildikleri kimin aklina gelirdi?”
- Christine Brennan