Defneyi Beklerken

Ödüllü yazar Asli Der, gençler için yazdigi ilk romaninda, yalnizligi, hüznü, dostlugu ve umudu bir gencin günlügüne sigdiriyor. Ergenligin zorlu yollarini ve iletisimsizligin yol açtigi çözümsüzlükleri, okul, ev, komsular üçgenine yerlestiren roman, akran zorbaligi, yetiskin-genç iliskisi gibi zor konulari merak uyandirici ve temposu yüksek bir kurguyla isliyor. Romaninda dostlugun, ilk askin, edebiyatin ve müzigin iyilestirici gücünü hissettiren yazar, bir yandan gencin sikintilarini ve sigindigi kaleleri onun kelimeleriyle aktarirken, bir yandan da bütün bunlara kör olabilen yetiskinin iç hesaplasmasini gözler önüne seriyor. Hem gençlerin hem yetiskinlerin kendi duygu dünyalarina ait pek çok ayrinti bulabilecegi roman, hizi giderek artan dünyada bir anligina da olsa durup dinlemenin ve anlamanin önemine isaret ediyor. Iskolik annesi ve bitmek bilmez kitabini yazmaya çalisan babasinin arasinda büyüyen Defne, çok yalnizdir. Üstelik, okuldaki Patlak Kiz adi ve basina bela olan bir grup yüzünden iyice köseye sikismistir. Ancak, sinifa gelen gizemli bir genç ve apartmanda kesfetmeye basladigi yeni yasamlar, onu dönüstürmeye baslar. Odasinda baygin bulundugu âna dek onun yasadiklarindan habersiz olan annesi, bu dönüsümün izini, hastanenin acil servisinde korkuyla beklerken sigindigi Defne’nin günlügünde bulabilecek midir?..