Aklına güvenen insan yanılır mı?
Elbette!
İnsan kendince planlar çizer ömür denen deftere.
Ellerinde bir avuç umut, hep güzel günleri arzular.
Oysa akıl bazen tepe taklak eder, harcar insanı.
Ne yapsan ne etsen fayda vermez.
Zira göklerden gelen bir karar vardır.
Akıl; deve bir yere kaçmasın diye ayağa vurulan bağdır. Bu yüzden bağlar, dizginler insanı. Gün olur yüreğini dağlar.
Bir akıllının sakladığı ceset, bir delinin başına talih kuşu diye konar. Akıllı; kalem arar, kâğıt arar, adres sorar da mektup yazmaya, deli; gökteki kuşlarla haber salar. Akıl, kuş olup uçunca dost olur pencereler, kapılar… Ardından yırtılmış bir gömlek, dost olur.
En iyisi gönlü akla yoldaş etmek, aşk ile de kardeş etmektir.
Bu kitapta delilerle kendini akıllı sananlar, kaderin rüzgârıyla savrulanlar, gönlüne söz geçirip su gibi durulanlar anlatılır. O suda kimler yok ki?
Kendi çocukluğuyla karşılaşan bir derviş, kaçıp gitmek isteyen bakırcı Yunus, evlat hasretiyle tutuşan Zekeriya…
Gönlü aşk ile çarpanlara…
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli