Din: Teorisi / Pratiği,Dünü,Bugünü

Bu kitabi olusturan tebligler, genelde Marksist bir durusu benimsiyor. Dinin ideolojik boyutunun sinif mücadeleleri açisindan öneminin bilincindeler, kuskusuz; dahasi, Marksist din tahlillerine yöneltilen elestirilerin dile getirdigi kaba monolitizm içerisine düsmeyecek kadar, din-politika içiçeliginin farkindalar. Dinin hem madunlarin kendini ifade (ve bir bakima özsavunu) araci, hem de bir iktidar aygiti olarak maduniyetlerinin sürdürücüsü oldugunu görmezden gelmiyorlar. Dahasi, bu tebligler, Kemalist laik(çi) anlayisla hesaplasmasini tamamlamis bir durusun ifadeleri. "Baska bir dünya"nin, gelecegin esitlik ve özgürlük dünyasinin dine, dinsel inançlara degil, iktisadî ve siyasal iktidara, sömürü ve tahakküm sistemine karsi (sinif) mücadele(si) içerisinde biçimleneceginin bilinciyle kaleme alindilar. Din, bu tebliglerin yazarlarini baski ve sömürü düzeninin sürdürümünde egemenlerin elinde üstlendigi islevler ölçüsünde ilgilendiriyor. Bireylerin inanç dünyalarini ve dinsel pratiklerini, genel "özgürlükler" alani içerisine yerlestirmeyi, boyunlarina borç biliyorlar.Ancak, vurgulamali: sempozyum katilimcilarinin Sünnî Islâm'dan bir "Kurtulus Teolojisi" üretmek gibi bir dertleri yok. "Devrimci Islâm" arayisi içerisinde de degiller. Onlar, iktidariyla muhalefetiyle tüm bir siyasal alani ve giderek toplumsal yasami çesitli varyantlariyla Islâmîlestirme girisimi içerisindeki mevcut iktidar karsisinda, "din-disi", "din-karsiti" bir varolusun olanakliligi, zorunlulugu ve mesruiyetini savunmayi hedefliyorlar. Kamusal yasamda dinsel ideolojinin hâkimiyetine karsi durusu, bir aydin sorumlulugu, ama bunun da ötesinde, seküler varolusun güvencesi sayiyorlar. Iktidar(lar)in konumlarini dinsel buyrultularla takviye etmelerinin, dinsel söylemlerin mesrulastiriciligina siginmalarinin yol açtigi felaketli sonuçlari, uzak ve yakin tarihten taniyorlar çünkü… Sosyalizmin özgürlük kavrayisinin, ilkin ve öncelikle, herhangi bir "ilahiyat"la uzlasmasi mümkün olmayan, sinirsiz ve dünyevî bir "elestiri özgürlügü"nden basladigi hususunda son derece netler… Bu "elestirellik hakki"ni sonuna dek kullanma konusunda da son derece kararli...(Tanitim Bülteninden)