Dünyayı Güzelleştirmek

"Cansever Hoca, kaynagini çok aradigi bir hadis-i serife dayanarak sanatin asil vazifesinin dünyayi güzellestirmek oldugunu söyler, estetigini ve mimarî felsefesini bu görüse dayandirirdi. Içinde mutlu bir hayat sürebilecegimiz güzel dünyanin, avutucu eglencelerle degil, sehirleri ve konutlari insanin "esref-i mahlûkat" oldugu göz önüne alinarak yeniden insa etmek suretiyle kurulabilecegine inanmisti. Meskenin insanlari sadece yagmur ve soguktan koruyan barinaklar olarak görüldügü, insanin güzel bir dünyada yasama ve çevresinin olusmasina katilma hakki ve sorumlulugu kabul edilmedigi sürece, Cansever Hoca'ya göre, asil mânâsinda beserî ve güzel bir çevre meydana getirmek mümkün degildi." Besir Ayvazoglu Edebiyat dünyamizin usta kalemi Besir Ayvazoglu, Türk-Islâm medeniyetini koruyan, gelistiren ve bir yasam biçimi olarak nesreden Osmanli bakiyyesi aydinlarin örnek hayatlarini gelecek nesle tasimaya Bilge Mimar Turgut Cansever'le devam ediyor. Ayvazoglu'nun nefis üslubuyla okur kendisi kâh Turgut Cansever'in çok az bilinen çocukluk ve gençlik zamanlarinda, kâh babasi Doktor Hasan Ferit Cansever'in Türk Ocaklarini kurmak için verdigi mücadelelerin içinde buluyor. Turgut Cansever'in "Dünyayi Güzellestirmek" olarak özetledigi mimarî felsefesine, sanat görüsüne ve bütün dünyada kisa sürede müthis bir hizla gelisen sehirlesmenin Türkiye'de nasil tezahür ettigine dair görüslerini kendisiyle sohbet ediyormus gibi okuyacaksiniz.