Ekmek ve Haysiyet Mücadelesi Günümüz Türkiyesi'nde Üç İşçi Hareketinin Etnografisi

Ben Ali Bey’e dedim. Biz, dedim, ne yaptik ya? Biz dedim, ne yaptik? Fabrikanin malini mi çaldik? Fabrikanin malina zarar mi verdik? Biz dedim, namusumuz, serefimiz için sendika getirmeye çalistik ya! Ne yaptik? Biz ne yaptik? Semih Bey’e dedim, ya Semih Bey dedim, benden ne zarar gördün dedim ya. Benim ne hatam var dedim, benim neyim var dedim, beni dedim niye çikardin ya!”Alpkan Birelma’nin çalismasi, isçi hareketine gerçekten bambaska bir bakis getiriyor. Alisilagelen sendikacilik tarihinde, grev dökümlerinde, eylem günlüklerinde bulamayacagimiz, ta içeriden bir gözlem… Isçileri harekete geçiren, onlari sinifsal bilinçlenmeye götüren gerçek saikleri, öfkeleri, hayalleri hesaba katan bir analiz.Ekmek ve Haysiyet Mücadelesi, adindan da çikarilabilecegi gibi, isçi sinifi hareketinin maddi talepler yaninda, insan olarak saygi görme talebine, taninma mücadelesine dayanarak gelistigini gösteriyor. Isçi sinifinin sabit bir yapi degil, tarihsel ve kültürel bir olusum oldugunu ortaya koyan E. P. Thompson’dan (elestirel bir bakisla) ilham alan bu arastirmayi, bir roman gibi de okuyabilirsiniz. Arkadaslik ve yardimlasmanin, insan onurunun, yenilginin, yenilgiyle bas etmenin, basarmanin, kazanmanin yer aldigi bir roman...