Ermeni Soykırımı

Ermeni Soykirimi sadece tarihsel bir mesele degil. 1915, Türkiye'nin demokratiklesme tarihi açisindan kendine özgü bir önemi olan yüzlesme ve geçmisle hesaplasma sorunlarinin yani sira, Ermenilerle Türkler arasindaki diyalog, uzlasma ve barisin saglanabilmesi açisindan çok önemli bir kavsakta duruyor. Dahasi, Ermeni meselesi, bugün ülkenin en önemli gündem maddesi olan Kürt sorunuyla tasidigi paralelliklerle de, Türkiye'nin yarinlarina isik tutma potansiyeli tasiyor. Iste, konuyla ilgili en yetkin yazarlardan biri olan Michel Marian da, 'Ermeni Soykirimi' kitabinda, Ermeni meselesinde çözüme "Siyasette adalete, tarihte ahlaka yer açarak" nasil ulasilabilecegi üzerine kafa yoruyor. Adil ve ahlakli bir siyaset ve tarih anlayisinin nasil gelistirilebilecegine odaklanan Marian, Ermenilerle Türkler arasindaki baglarin kopmasinin kader olmadigini, yüzlerce yil bir arada yasamis olan bu iki kadim halkin barisçi bir gelecek insa edebileceklerini anlatiyor. Bunun için yerine getirilmesi gereken ev ödevlerini uluslararasi hukuk ve adalet müktesebatina dayanarak tespit eden Marian, demokrat bir zihniyetin tasiyiciliginda, Ermeni meselesinin bir kangren halini almadan çözüm yoluna girecegi, hem Türkiyelilerin, hem de dünyanin dört bir yaninda yasayan Ermenilerin esit muhataplar olarak huzur bulabilecekleri bir yol haritasinin izlerini sunuyor. (Tanitim Bülteninden)