Arjantin’de 1940’lardan 1970’lere kadar hüküm süren
Peronizm, siyasi popülizmin modern tarihteki ilk ve en
gelişkin modeli sayılabilir. Bu bakımdan, bütün dünya için
kalıcı bir deneyim mirası bırakmıştır. Peronizmin “azizesi”
sayılan Eva Perón’un hikâyesi, bu akımın yoksul halk
kitlelerini nasıl peşinden sürüklediğini anlamanın sırrını
sunar.
Ursula Prutsch, Eva Perón kitabında, yoksul bir taşralı genç
kızın, “sahneye çıkma” arzusunun peşinde, nasıl o “azize”ye
dönüştüğünü anlatıyor. Askerî erilliği temsil eden General
Juan Perón’un eşi olarak, mücadeleci bir dişilliği temsil
edişiyle... “Kendini ulusun çocuklarına adamak uğruna
çocuk yapmaktan feragat etmiş bir kadın” kimliğiyle;
mazlum, ama mağdur rolünü kabul etmeyen iradeciliğiyle...
“Şefkatli, debdebeli, kendine münhasır ve her kuvvetli
popüler hareket için vazgeçilmez olan o yararlı kabalığı” ile...
Başının üzerine kondurulan Meryem Ana’yı andıran haleyle...
Ölümünden sonra da devam eden, hatta gerçeğinden daha
büyük bir global şöhrete ulaşan “Evita” imgesiyle...
Fakat sadece Peronizmi anlamak için okunacak bir kitap
değil bu. Çok kırılgan ve çok güçlü, çok duygusal ve çok akıllı,
çok gerçek ve çok kurgu bir kadının etkileyici hayat hikâyesi.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli