Köleci toplum, köle sahipleri sınıfının, üretim araçları ve dolaysız üreticiler, yani köleler üzerindeki özel mülkiyetiyle kendini belli eder. Köle, “üretimin inorganik koşulu olarak, iş hayvanlarının yanı sıra, diğer doğasal yaratıkların arasına karıştırılır ve kendisine toprağın bir parçası gözüyle bakılır.” (Marks)
Feodal toplum, siyasi örgütlenmesi, koruyan-korunan ilişkisine dayanan hiyerarşik bir örgütlenmedir. Merkezî otorite zayıftır, yerellik görülür. Feodal ekonomi ise, kendi kendine yeterlik üzerine kuruludur. Ticaretin tekrar canlanması ile temelleri sarsılan feodalizmin son kalıntıları Sanayi Devrimi ile tamamen yok olmuştur.
Kapitalizm, üretim araçlarının özel mülkiyetine ve bunların kâr amacıyla işletilmesine dayanan bir ekonomik sistemdir. Kapitalizmin merkezindeki özellikler özel mülkiyet, sermaye birikimi, ücretli emek, gönüllü takas, bir fiyat sistemi, ve rekabetçi pazarları içerir. Malların fiyatları ve dağıtımı ağırlıklı olarak piyasadaki rekabet tarafından belirlenir.
Elinizdeki kitap, toplumların nasıl şekillendiğini, üretim ilişkileri, efendi-köle ilişkisini, köleci toplumun son bulmasını, feodal topluma geçiş sürecini, feodal toplumun üretim ilişkisi ve araçlarını, zanaat ve zanaatkarların durumlarını, kapitalist toplumu kavramsal, tarihsel ve kronolojik olarak işlemektedir.
Yazar Adı
Zubritski, Mitropolski, Kerov
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli