İş ve Maneviyat

Isyerinde kurulu sosyal iliskinin ihtiyaci olan hukuk, sosyal haklarla zenginleserek gelismektedir. Hukuku sosyallestiren bu sosyal haklarin en önemli özelligi evrensel nitelikte olmamasidir. Bu özellik insan hakkinin gelisimi için bir avantaj saglayacaktir. Haklar, toplumdan topluma degisebilecegi gibi ayni toplumda da zaman içinde geliserek degisebilecektir. Insan haklarinin bir parçasi olan sosyal haklar içinde öncelikli olarak beden ve ruh sagligi içinde yasama hakki yer alir. Ikinci olarak kisinin fikrî ve mânevî degerlerini gelistirme hakki gelmektedir. Çalisma hakki da, diger iki önemli sosyal hak ile birlikte "insan"in bir deger olarak mâddî ve mânevî alanini hukuk sahasinda koruyarak gelistiren rol bir oynamaktadir.Çalismaya verilen anlam, bütün felsefî, dinî ve siyasal düsüncelerin; zenginlik ve yoksulluk probleminin temelini olusturmustur. Çalisma özgürlügü, bunun gerçeklestirilmesi için, ekonomik ve sosyal engellerin kaldirilmasini talep etme hakkinin taninmasi ile güvence altina alinmistir. Is ve hukuk arasindaki bu iliski, bireysel temel hak ve hürriyetlere alternatif degil, kendisiyle birlikte özgürlüklerin korundugu ve gelistirildigi tamamlayici bir içerige sahiptir. Sosyal hukuk alani içerisinde is hukuku, sosyal devletin en önemli yapisal araci olarak insan onuruna yarasir bir çalisma iliskisi sunmayi amaçlayan hukuk dalidir.Aydin Basbug, "Is ve Hukuk" kitabinda çalisanlarin en çok karsilastigi sorunlarin cevaplarini bütün açikligiyla ve anlasilirligiyla ortaya koymustur. Çalisma bu özellikleriyle hem bu konulari çalisan ögrenciler için hem de sendikalar ve çalisanlarin bireysel ihtiyaçlari bakimindan bir basvuru kaynagi sayilmalidir. Is Hukuku baslikli birçok kitapta karisik, belli, belirsiz iç içe girmis konularin sâde, düzgün ayni zamanda bilimsel bir çerçevede ortaya konmus olmasi esere ayri bir özellik katmaktadir. (Tanitim Bülteninden)