İskenderiye / Başıboş Kentler 3

“Ama çocukluk asklarinin yesil cenneti; onlari yakinmalarla ve gözyaslariyla yeniden canlandirabilir miyiz? Ve sonra? Hiç. Girisim orada bitti, tek girisim, inanmis oldugun ve hâlâ inandigin, yitirilmis bir safligin hiçkiriklarini içeren dizeleri animsamak için yaptigin girisim. Seni durduran ne oldu? Övüngenligin keyfi mi? Parmaklarinla artik duyumsamana olanak bulunmayan bir seyi kafanin içinde yeniden yasamak bu kadar mi aci vericiydi?”Basibos Kentler’de sira Iskenderiye’de... Gizli bir görevle Kahire’den Iskenderiye’ye gelen Simonidis, orada onu sanki geçmisin tüm yüküyle, alayci bir bilgelikle bekleyen Paraskos; devrimci Yunan subaylari, Ingiliz göçmenler, yasamlarinin yarisini Yunanistan’da birakmis neseli yasli kadinlar, siginmacilar, gençler, çocuklar... Basibos, tarihsel çalkantinin etkisiyle adeta “sürüklenen” Iskenderiye; sokaklariyla, kilise ve camileriyle, birbirini seven, kiskanan, birbirinin yasamini kaygiyla ya da neseyle izleyen insanlariyla o büyülü kent... Stratis Tsirkas, Albaylar Cuntasi döneminde ülkesinde yasaklanan üçlemesi Basibos Kentler’le 1971’de Fransa’da En Iyi Yabanci Kitap Ödülü’nü almistir.