İslam Tarihi 2 - Türkler ve İslam

“Üç kitaba bölünmüs olan bu eser, devlet adamlari ile siyaset sahasinda söz sahibi olmak isteyenlerin ve entelektüellerin okumasi gereken karma bir eserdir. Karma eserdir, çünkü Ahmed Hilmi ve Ziya Nur Aksun, takriben yarim asir ara ile kaleme almislardir. Her iki üstad, yorum ve degerlendirmeleriyle bugüne bakisimizi ve odaklanacagimiz dogru noktalari isaret etmislerdir. Millî ve dinî suûr denen sey, “dinimizin ve milletimizin 1400 yillik genetik sarmali, bu kitabin dokusunu olusturmustur. Bizler, onun bize kazandiracagi vizyonla istikbale dair daha net görüsler öne sürebiliriz...
Bu kitabi, ilk defa 1974 yilinda Ziya Nur Aksun, Sehbenderzâde Ahmed Hilmi’nin “Islâm Tarihi“ni, terkiplerini kismen açarak, not ve eklerle eserin hacmini üç katina çikararak yayinlamistir. Eser, Islâm Tarihi’nin ilk devirlerindeki ihtilâflari cesurca ele almis, en kritik konulari, tarih ve Islâmî ilimlerin tenkit süzgecinden geçirerek irdelemistir. “Hikemî bir eserdir“; modern çaglara sahsiyetli bir yönelisi saglamak gibi yüksek bir gâye ile kaleme alinmistir. Hakikat arayiciligini ilim ve imanin özü olarak degerlendirenlerin bas tâci edecekleri cinsten bir eserdir. En önemli özelliklerinden birisi de, dâima ihmal edilmis olan Türkler’in Islâm tarihindeki rollerini, klâsik Islâm tarihinin devami olarak ele alip 20. yüzyila kadar getirmesidir.
Felsefe müderrisi Ahmed Hilmi ile, “fenâ fi’d-devle“ mertebesine erismis Ziya Nur’un üslûbundan böyle bir eseri okumak ise müstesnâ bir lezzettir.“