Hayatın anlamını sorgulayan kısa bir roman...
Tolstoy bu kısa romanda, ölüme giden bir adamın yaşamış olduğu
hayatla hesaplaşmasını anlatır.
Kırk beş yaşında, bir Yüksek Mahkeme üyesi olan ve ‘yaşadığı hayatın,
yaşaması gereken hayat olduğuna’ inanan İvan İlyiç, hasta yatağında
acı içinde kıvranırken bunun doğru olup olmadığını kendine sorar.
İnsan, hayatı boyunca yaşamın bir sonu olduğu düşüncesini aklından
uzaklaştırır, günlerini hiç ölmeyecekmiş gibi geçirmeyi tercih eder. Bu
nedenle de ölümle karşılaştığında, yanlışlarını düzeltme fırsatını da
kaçırmış olur ve kendisiyle umutsuz bir hesaplaşmaya girer.
Yazarın bu yapıtı, bize kendi yaşamımızı, ‘doğru olan hayatı yaşayıp
yaşamadığımızı’ düşündürtüyor.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli