“Edebiyata kulak vermeden, feminizmin sesinin tam duyulamayacag?ına, so¨zu¨nu¨n tam anlas¸ılamayacag?ına ve feminizme ilis¸kin bir incelemenin eksik kalacag?ına inanıyorum. Bu metinlerin her biri, 1960’ların ve 1970’lerin sokag?a tas¸amamıs¸, ic¸te kalmıs¸ sesidir. Hatta 1960’ların o¨ncesinin de birikimi, birikmis¸ isyanıdır. Bu metinlerde yol alarak o do¨nemin siyasi atmosferini, toplumsal cinsiyet rolleri c¸erc¸evesinde yas¸anan c¸ıkmazları/tıkanmaları ve elbette bu ac¸mazlara kars¸ı isyanı go¨rmek mu¨mku¨ndu¨r.”
Duygu C¸ayırcıog?lu, Tu¨rkiye’de feminizmin henu¨z adının anılmadıg?ı, anılsa da olumsuz s¸ekilde anıldıg?ı bir do¨nemde, feminist duyarlılıg?ın edebiyatta yol alan gu¨c¸lu¨ dip dalgasına dikkat c¸ekiyor bu kitapla. Kadınların siyasal ve toplumsal hareketlilig?inin, go¨ru¨nu¨rlu¨g?u¨nu¨n arttıg?ı fakat o¨zerk seslerinin henu¨z gu¨r c¸ıkmadıg?ı 1960-1980 do¨neminde, edebiyat evreninde bir o¨n feminizmin gelis¸tig?ini go¨steriyor.
Nezihe Meric¸, Sevim Burak, Sevgi Soysal, Leyla^ Erbil, Adalet Ag?aog?lu, Fu¨ruzan ve Tezer O¨zlu¨’nu¨n eserlerinde, erkek egemenlig?inin ve ataerkil aile
kurumunun nasıl sorgulandıg?ını go¨ru¨yoruz. O¨zel olanın gerc¸ekten politik oldug?unu ve kadınların hayatının nasıl daraltıldıg?ını “canhıras¸” tasvir eden bu eserler, aynı zamanda kadınların bu baskıya –bazen de “delilikle”- nasıl direndiklerini hika^ye ediyorlar.
Sevgi Soysal, Tante Rosa’yı “bu¨tu¨n kadınca bilmeyis¸lerin tek adı” diye tanımlamıs¸tı. Kadınca Bilmeyis¸lerin Sonu, adı u¨stu¨nde, kadınca bilinc¸lenmenin hika^yesini anlatıyor.
Yazar Adı
Duygu Çayırcıoğlu
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli