Kadınlığın Uzun ve Dolambaçlı Yolu

Simone de Beauvoir'in toplumsal alanda ortaya attigi "Kadin olarak dogulmaz, kadin olunur" düsüncesini psikanalitik açidan tercüme etmek istedigimizde bu sav kitap boyunca söyle bir soruya dönüsecektir: Bir kadin kadinsiligina nasil erisir? Ödipal karmasanin olusumunda, küçük kizin çözmesi gereken en çetrefil sorun, derin bir askla bagli oldugu anneden babaya yer degistirebilmektir.Nesnenin askini kaybetme kaygisina ragmen, kizin babaya (sonradan sevgiliye) dair kadinsi dürtülerine sahip çikmasi bir cesaret isidir. Bu, anneye olan derin bagliligina ragmen, her ne pahasina olursa olsun kadinsiligina sahip çikmanin cesaretidir. Yasami boyunca farkli evrelerde karsisina çikacak olan bu sinav, kadini en fazla menopoz ve sonrasinda zorlayacaktir. Bu dogrultuda kadinsi erotizm sadece cinsel iliskiye indirgenemez, kültür nesneleriyle ve ötekiyle kurulan iliskiyi de nitelendirir. Böylelikle kadinsilik, kadinin içinde gömülü olan karanliklardan ve sislerden siyrilip, toplumsal sahnede ötekine dair bir tasa tasiyarak arzulu olmasinin serüvenidir.(Tanitim Bülteninden)