Kalk ve Uyar

Yasadigimiz toplum hizla kiyamete kosarken gelecegimizi kurtarma adina neler yapmaktayiz? Toplumun 3F (Fuhus, Faiz, Futbol) formülüne mahkûm edildigi bir ortamda yapmamiz gerekenleri ne oranda gerçeklestiriyoruz? Sorumluluklarimizi öteledigimizde bizleri nelerin bekledigini biliyor muyuz?Aileler, temelinden dinamitlenip yikilmaya mahkûm ediliyor. Film, dizi, muzir nesriyat vb. kitle iletisim araçlari vasitasiyla evlilik hayati çekilmez gösterilip bitirilirken, evlilik disi hayat özendiriliyor. Bu kesmekeste cinsellik vazgeçilmez deger olarak sunulurken, hayâ topyekûn mahkûm ediliyor. Müstehcenlik her geçen gün yayginlastiriliyor.Yasadigimiz toplumda bunca isler olurken geldiginde bizleri de kusatacak olan fitneden muaf olmak için neler yapiyoruz?Vur patlasin, çal oynasin havasinda programlarin reyting rekoru kirdigi bir ülkede yasiyoruz. Genç kusak yitimi ve bozgunu ile karsi karsiyayiz.Peki, vasat ümmet olarak insanligin hayrina çikarilmis olan Ümmet-i Muhammed olarak bizler ne yapmaliyiz? Nasil davranmaliyiz?Allah Rasulü; “Ey örtüsüne bürünen kalk ve uyar!”, “En yakin akrabalarini uyar!” ve “Kafalarini çatlatircasina emrolundugun seyleri açikla!” ilahi fermanlarina muhatap olunca durmadi, toplumu islah faaliyetleri için hemen kollari sivayip yola koyuldu. Bu ugurda yorgunluktan sikâyet etmedi. Bikkinlik göstermedi. Usanmadi. Sebat ve azimle nübüvvet kervaninin kendisinden önceki neferleri gibi çalisti, çabaladi, gayret ve azim gösterdi. Yerlesik cahili sisteme ve yasam biçimine karsi köklü çözümler üretti. Bu çözümleri bilfiil uygulama alanina çikardi.Peki, onun ümmeti olmakla gurur duyan bizler, ne yapiyoruz? Islâmî davet kaçinci siradan gündemlerimiz arasinda? Allah Rasulü “Iki günü esit olan ziyandadir” buyururken muhasebemizi yapiyor muyuz? Ömrümüz tükenirken, bitip giderken, Allah ile bulusma vaktimiz adim adim yaklasirken kaç günümüz birbirinden farkli hesaplayabiliyor muyuz?Bu durumda henüz zaman aleyhimize kararini vermeden kendimize gelmeliyiz. Allah Rasulü’ne ümmetsek o halde ümmet olmanin gereklerini yapmaliyiz. Asiriliklardan uzak durarak evimizden ve yakin çevremizden baslayarak adim adim Islâm’in nurunu toplumun tüm katmanlarina yaymaliyiz. En az zalim, cahil ve azginlar kadar cesur ve kararli olmaliyiz. Aksi takdirde basta nefsimiz, pesi sira neslimiz ve toplumumuz cahiliyenin girdabinda yok olmaya mahkûm olur. Toplumsal kiyamet cari olur, kuruyla beraber yas da yanar. Helak kaçinilmaz olur.“Kalk ve Uyar” bu baglamda sorumluluklarimizi hatirlatici bir misyona sahip bir çalisma olarak düsünülmüs… Allah Rasulü’nün örnekliginden hareketle bugünü insa edecek ruh, kuskusuz yorulmak bilmez bir azim ve kararlilikla istikrar ve istikamet üzere yola revan olanlarda mücessem sahsiyete bürünecektir. Kur’ân ve sünnet perspektifinde kula kullugun reddedilip Allah’a kullugun egemen kilindigi, dinlerin zulmünden azade Islâm’in adaletinde insanca bir yasamin sürdürüldügü, dünyanin darligindan ahretin genisligine yelkenlerin açildigi bir dünya, kuskusuz sorumluluklarinin farkinda ve fevkinde hareket edenlerce kurulacaktir. “Kalk ve Uyar” bu baglamda yola isaret taslari koyacak bir çalismadir. Bu minvalde yola revan olacaklarin sorumluluklarini hatirlatan ve yol ve yöntem belirleyen bir kitaptir…