Kemalist Sistem ve Sosyo-Kültürel Yapısı

Kemalist sistem, Cumhuriyeti kuran, asker kökenli bir devlet adaminin sosyolojik görüs, düsünce yapisi ve olaylara yönelik bakis açisinin bir yansimasidir. Bu nedenle sistem, günümüzde ileri sürüldügü gibi bir ideolojinin ötesinde, ulus-devlet modelinin yeniden insasina olan bilimsel nitelikte yaklasimlari, yönelim biçimleri ve çözüm pratiklerini kapsamaktadir.
 
Osmanli'nin, Orkun Anitlarinda yer alan "Türk" kimligini dislayarak, devlet yapisini patrimonial bir sisteme dönüstürmesi ve yönetimi yabanci soylu unsurlara teslim etmesi, artik sürdürülemezdi. Türk insaninin yeniden tarihsel kimligini kazanarak, devlete egemen olmasi, Kemalist sistemin temel felsefesini olusturur.
 
Gözlendigi üzere, sistem bir Batililasma-laiklesme ve çagdaslasma biçiminde salt bir üst yapi devriminin ötesinde, Orkun Anitlarindan itibaren Türklük olgusunun uzun süre tarihsel kimlik kaybi karsisinda, devlete yeniden gerçek kimligini kazandirma süreci veya ulus-devlet insasidir.
 
Büyük oranda sosyoloji yüklü sistemde belirgin egilimler daha ziyade: Siyasal varlikta birlik, dil alaninda birlik, soy ve köken birligi, kültür ve tarih birligi, ahlaki norm ve degerlerin yeniden insasinda birliktir. Tüm bu kategoriler ulus-devlet insasinda Kemalist sistemin yapi taslarini olustururlar.