Kente Dair

Sanayi Devrimi ve kapitalizmin gelisimi kentlerin üretim ve bölüsüm iliskilerine göre sekillenmesine neden olmustur. Ancak bu sekillenme kapitalist sistemin ihtiyaçlarina göre degiskenlik göstermektedir. Zira kapitalist sistemin yasadigi krizler, kapitalizmin kente iliskin tek bir algisi olmadigini göstermektedir.1929'da yasanan krizde Keynesyen politikalarla devlet destekli yapilanisa giden kapitalizm, emegin yeniden üretimi, kitlesel üretim ve tüketim odakli mekânsal örgütlenmelere giderek, kapitalizm sürdürülebilirligini saglamisken, 1970'lerde yasanan krizden sonra ise neo-liberal politikalarla sermaye odakli olarak kentsel mekânda yapilanisa giderek krizden çikmayi amaçlamistir. Bu baglamda, günümüz dünyasindaki mekânsal örgütlenmeleri kapitalist sistemin etkileri üzerinden yorumlamak gerekmektedir. Buna göre mevcut üretim teknigi olan postfordist üretim tekniginin etkisi ile postmodernist yapilanmalar, kapitalizmin mekânsal örgütlenmelerini belirlemektedir. Küresellesme olarak da adlandirilan bu süreçte sermaye, kendi akiskanligini kolaylastirmak ve birikimini artirmak yönündeki dürtü ile yeni mekânsal düzenlemelere gitmekte, eski çevreleri sürekli olarak bir degisme döngüsü içine almak istemektedir.Bu baglamda günümüzde farkli disiplinlerce ele alinan, kent tartismalari, yukarida belirtildigi gibi, küresellesme kapsaminda sermayenin son dönem ilgisi nedeniyle güncelligini korumaktadir. Bu nedenle bu çalismada da farkli disiplinlerden bilim insanlarinin kent kavramini degerlendirdigi yazilara yer verilmekte ve kente dair tartismalar yapilmaktadir.(Tanitim Bülteninden)