Kuşaktan Kuşağa Aktarım Çocuklarımız Çocuklarını Nasıl Eğitiyor?

Aile tarihi, kuskusuz, kisinin degerlerinin ve sosyal aliskanliklarinin sekillenmesinde en önemli etkenlerden biri. Her kusak, içine dogdugu ailenin aktardigi genetik ve psisik yapiya, sosyokültürel modele dayanarak sosyallesiyor ve kendisini bu çerçeve içinde tanimliyor. Öte yandan, bir kusaktan digerine geçiste, toplumsal degisime paralel olarak, pek çok ekonomik, sosyokültürel, sembolik, psikolojik ve pedagojik dönüsüm de yasaniyor. Her kusak, aileden devraldigi bilgiyi yeniden üreterek yeni düsünme, olma ve yapma biçimleri gelistiriyor. Bu süreçte, aile mirasinin bazi unsurlari dönüstürülerek muhafaza edilirken, bazilari da terk edilerek yok oluyor. Böylece kusaklar arasindaki aktarim bir yandan devamlilik izleri tasirken, diger yandan da kesintiler, kopukluklar ve dönüsümlerle belirleniyor. Peki degisimlerle kopukluklar arasinda isleyen bu çift yönlü süreç kaçinilmaz midir? Özgürlük ile belirlenimcilik arasinda kalan bireyin rolü nedir? Tarihinin basit bir eyleyeni midir, yoksa onun bir aktörü haline gelebilir mi? Bu kitap, iste bu can alici sorularin izini sürüyor. Aile egitimi ve sosyal pedagoji üzerine çalismalar yürüten Willy Lahaye, Jean-Pierre Pourtois ve Huguette Desmet, Kusaktan Kusaga Aktarim’da “Her aktarim ayni zamanda bir dönüsümdür” fikrinin etrafinda kusaklar arasindaki iliskiyi ele aliyorlar. Otuz bes yila dayanan uzun soluklu bir arastirmanin ürünü olan bu kitapta yazarlar, ayni ailenin üç farkli kusagini inceliyorlar. Ailenin yapisini karakterize eden özellikleri tespit ettikten sonra, bunlarin yeni kusaklara ne ölçüde ve hangi yollarla aktarildigini arastiriyorlar. Yazarlar sabit oldugu ve sürekli aktarildigi varsayilan kusaklar arasi iliskileri ve kaliplari, toplumun kendisi gibi sürekli bir dönüsüm içinde kabul etmenin önemine dikkat çekiyorlar.