Kalyope hayatı boyunca Dimos’u sevmiş, ömrünce ona ulaşmayacağını bildiği mektuplar yazmıştı. Ona gönderemeyeceği mektuplar yazmak mıydı zor olan,
yoksa bu kadar sevdiğini Dimos’un hiç bilmemesi miydi?
Dimos, Giresun’dan Yunanistan’a giderken Kalyope’yi düşünmüş müydü?
Sevildiğini bilse gider miydi?
Peki bu kadar sevildiğini hiç öğrenebilecek miydi?
Dimos ve onu ömrünce seven Kalyope...
Mecburiyetler Ülkesi’nde denk gelebilecekler miydi?
Sen yerli yerinde, eşsiz bir rüyadan uyanmaya korkan, yarım kalmasından dertli ve bir sona ulaşmasın dediğin her hikâyenin bir sonu olduğunu bilecek kadar gerçekler deryasında yol alıyorsun Dimos.
Bilirsin, hikâye bitecek bir gün.
Bitmesin diye yavaş yavaş okuduğumuz kitaplardaki gibi...
Bir sihirbazın final gösterisinde kendini sahneden yok etmesi gibi.
Dedik ya, hikâye mutlaka bitecek bir gün! Biz mecburiyetler ülkesinde rotası belli olmayan bir gemi misali kaybolup gideceğiz.
Yeni bir hikâyeye başlayacak kudrete sahipsek bitecek.
Ve biz tükeneceğiz Dimos…
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli