Osmanlılar Devlet ve Hakimiyet

Osmanlilarin, etrafini çevreleyen diger beylik ve devletleri kisa zamanda bertaraf etmesi ve bir dünya imparatorlugu kurmasi, bu konuda ileri sürülen klise sözlerden farkli bir gizem içerir. Zira gerek kurulus gerek imparatorlugun olusumu üzerine yapilan analitik incelemeler aslinda bunun kadim Türk devlet gelenegine vakif olma ve bundan istifade edebilme gerçegine dayandigini gösteriyor. Bunun yani sira kadimden müdevvere ilave olarak olusturulan özgün Osmanli modeli bu gizemin vuzuha kavusmasina katki sagliyor. Imparatorlugun sinirlari genisledikçe yeni cografyada olusturulan devlet örgütlenmesi ve hâkimiyetin tesisi daha önce görülmemis nitelikteydi. Avrupa feodalitesinin aksine yönetici ile tebaa arasinda hak, hukuk ve tasarruf hakkina dayali dogrudan iliskinin oldugu bu yeni düzen yeni yöneticiye itaati kolaylastiriyor dolayisiyla Osmanli mesruiyetinin süratle gerçeklesmesini sagliyordu. Öyle ki gelistirilen devlet-tebaa iliskisi ve tecrübesi modern Avrupa’nin olusumunda örnek bile olacakti.Bu konularin irdelendigi ve imparatorlugun kurulusuna dair ileri sürülen bazi fikirlerin sorgulandigi bu çalismada asiretten devlete ve nihayet imparatorluga geçis yöntemleri ile elde edilen basarinin gizemini çözmeye yönelik naçizane bir çabaya sahit olacaksiniz.