Osmanlılara Karşı İşlenen Savaş Suçları

Tarih boyunca pek çok büyük devletin tanimlamaya çalistigi savas suçu kavrami, 1864 Cenevre Sözlesmesi’yle ilk kez uluslararasi düzeyde tanindi. Yillar içinde bu sözlesmeyi bütünleyen bir dizi sözlesme daha imzalandi. Ulusal Kizilhaç ve Kizilay dernekleri de zamanla ve bu sözlesmelerin ruhu dogrultusunda, uluslararasi bir komite çatisi altinda toplandi. Osmanli Devleti, ilk asamalarindan itibaren bu sürecin bir parçasiydi. Ancak Osmanlilar için bu sistemin ciddi biçimde sinanmasi 1911’de Trablusgarp Savasi’yla basladi. Ertesi yil çikan Balkan Savaslari’nda da, onu izleyen Birinci Dünya Savasi’nda da sürdü. Bu on yil boyunca Türk asker, sivil ve esirlere yönelik savas suçlari ve hak ihlalleri, sonradan Kizilay adini alacak olan Hilâl-i Ahmer Cemiyeti ile Uluslararasi Kizilhaç Komitesi arasinda uzun yazismalara konu oldu. Bu eser kapsamli bir giris bölümüyle savas suçu kavraminin dogusu ve gelismesini inceliyor. Kizilay ve Uluslararasi Kizilhaç örgütü arsivlerinden derlenmis 1915-1921 dönemine ait yüzlerce belgeyi okuyucuya sunarak, Osmanlilara karsi islenen savas suçlarinin ve bunlara karsi Uluslararasi Kizilhaç Komitesi’nin tepkisini gözler önüne seriyor.