Ben, sen ve o ile başlıyor her şey. “Kim o?” diye soruyoruz kapımız çalındığında. Türküm, Kürtsün, Ermeni. Dilde sürüyor yaşamın göze batan ayrımları: “Başka, Çingene’ye derler.”
Ama “Bambaşka bir insandır,” dediğimizi yüceltiyorsak “O adam bir başka” dediğimizden uzak duruyoruz.
Sonra “diğer” oluyor, “tuhaf” oluyor, “öteki” oluyor “o.” “Sığınmacı” oluyor aş veriyoruz, “mülteci, Afgan, Suriyeli” oluyor kaş göz ediyoruz.
Cinsiyet ayrımı yapınca cinsel tercihleri de ötekileştirmek kolaylaşıyor. Kılık kıyafet ile ötekileştiriyoruz, saç sakal ile. En son “aşı karşıtları” yaratmadık mı ötekilerin “tarafında?”
Toplum ya da devlet, kendi içine dönüp “Sesimi duyan var mı?” diye sorduğunda (“.... açılım” diyoruz ayrımcılığı vurgular gibi) her yerden sesler geliyor.
MiM Kolektif yazarları öteki sesleri ulaştırıyorlar her bir öyküde; insanın, hayvanın, ırkın, cinsiyetin, aşkın, adaletin “öteki” seslerini.
Öyküleri çeşitli dergilerde yayınlanmış, kitapları okuyucuyla buluşmuş yirmi sekiz yazarın katılımıyla hazırlanan bu seçki, yazarları, heyecanını hiç kaybetmeden sabırla ve cesaretlendirerek daima desteklemiş olan Mario Levi’ye yirminci yıl armağanıdır.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli