Özgürlüğün İdeolojisi Liberalizm

Türkiye’de liberalizm muhafazakâr formasyondan gelen akademisyenler sayesinde serpildi, kitlelere ulasti. Telif eserlerden çok çevirilerin yapilmasiyla gelisen ve taninan liberalizm, maalesef çevrilen kitaplarin tercihinde görülebilen inisiyatifin öngördügü fikirsel agirlik ile kitlelerce sadece bir dali üzerinden üstelik oldukça sablonik ve mekanik sekilde tanimlandi. Süphesiz bugüne kadar yapilan çalismalari küçümsemek haksizlik olur. Ancak liberalizmi bir iki düsünür üzerinden tanimlamak da yaklasik iki yüz elli yillik geçmisi olan bir düsünceye katki saglayan diger düsünürlere haksizlik olurdu. Basta Rothbard ve Mises’in Türkiye’deki liberal düsüncenin gelisiminde teget geçildigini söylemek yanlis olmaz. Popper, Rawls ve Nozick’in de yeterli ilgiyi gördügünü söyleyemeyiz. Bunun yaninda Benjamin Constant, Raymod Aron, Tocqueville ve hatta tüm özgünlügüyle beraber pekala buradaki gibi liberal gelenege sokulabilecek Hannah Arendt’in Türkiyeli liberallerden asgari entelektüel ilgiyi bile görmedigini söyleyebiliriz. Dogan Gürpinar bu kitapta liberalizm düsüncesi hakkinda temel bir “genel kültür” bilgisi sahibi olmak isteyen okurlara, üniversitede bir ögrencinin temel okuma metinleri tarzinda okuma parçalari ile baslangiç perspektifi sunuyor.