Paris’in Karnı

Rougon-Macquart Dizisi’nin 3. Kitabi olan Paris’in Karni, Zola’nin içine kendi fikirlerinden çok sey kattigi, bir gencin baskentin Ihtisamina ve çagdas yasama olan askinin romani oldugu kadar, ayni zamanda politik bîr romandir. Zola, bu eserinde roman estetigiyle politikayi kaynastirarak aldatici dis görünüslerin genelleyici ama sert bir hicvini yapar. Öte yandan diziyi tamamlamak için yazacagi 17 kitaba hâkim olacak kurgu teknigini olusturdugu ve ressam Claude Lantier’nin agzindan modern sanati savundugu için dizinin bu üçüncü kitabini bir bildiri romani olarak da görebiliriz. Son olarak, belli bir türe sigmasi zor olan bu gölgede kalmis yapit, bir yönüyle de polemik üreten bir romandir: Sismanlarla Zayiflar arasindaki mücadelede Claude Lantier insanlik dramini görür ve insanlari Zayiflar/Sismanlar diye siniflandirmaya baslar. Sismanlar karinlarini sisirip sivazlayabilmek için Zayiflar’i ezer, yutarlar. Zayiflar ezilen sinifi temsil eder.
Zola’nin 20 kitaptan olusan dev eseri Rougon-Macquart DizIsPni yayimlamaya Türkçe’de ilk kez basilacak olan Paris’in Kami ile baslamis oluyoruz.
(Arka Kapak)