Perina

Albay basini önüne egmis düsünüyordu, aniden atildi. “Çok üzgünüm Mikail! Kizini kaybettigin için cidden üzgünüm. Ne olur ölüm haberini evdekilere duyurmadan birazcik daha düsün! Bunu Anastasia’nin kurtulusu için kullanabiliriz.Mikail saskin ve öfkeliydi.“Neler söylüyorsun Albay? Ben çocugumu kaybettim, anlamiyor musun? Baska hiçbir sey düsünecek durumda degilim!”“Anliyorum Mikail, Perina’nin ruhu için, Rus halki için bunu yap! Kizini kaybettin tamam ama Anastasia’yi yasatabilirsin.” Iste yillarca süren yasam mücadelesi bu cümlelerle basliyordu. Çar II. Nikolay ve ailesinin korkunç sonundan tek kurtulan, kizlari Anastasia’ydi. Genç kiz hiç tanimadigi bir ailenin korumasi altina alinip, bambaska bir kimlikte hayatina devam edecekti. Bu tüyler ürperten planin, Prenses Anastasia’yi bir anda bambaska bir gelecege sürükleyecegini kim bilebilirdi ki?Perina’nin; Ukrayna’da baslayip, Elazig’da son bulan aci dolu hayat hikayesini okurken, yüreginizin bir yerlerinde hissettiginiz sizinin ve içinizde yeserttiginiz umudun kirintilariyla tanisacaksiniz. Naside Gökbudak’in essiz anlatimiyla hayat bulan Perina; sizi çok uzak bir iklime, yarim kalan bir aska, yürek yakan bir vatan hasretine ve bitmek bilmeyen bir yasam mücadelesine götürüyor…