Perniola’ya göre zamanimizda sanat, özerkligini yitirerek piyasaya
ve kitle iletisimine kaynar. Gizemli atmosferinden, aurasindan ve
elestiriden yalitilir. Peki geriye ne kalir? Sanatin gölgesi kalir. Iste
Perniola bu gölgede günümüz estetigini ve gelecegin sanatini kesfe
çikar. Modernligi ve çagdasligi tartisir. Walter Benjamin’den, Gilles
Deleuze ve Giorgio Agamben’e birçok filozofu; Andy Warhol’dan,
Joseph Kosuth ve Guy Debord’a sanatçilari; Derek Jarman’dan Wim
Wenders’e sinemacilari tarayarak, çagdas bir sanat felsefesinin veya
felsefi bir sanat ve sinemanin olanaklarini arar.
Mario Perniola zamanimiz estetiginin en etkili teorisyenlerinden biri
olarak önemli bir yol açmistir. Bir eserin gölgesinin o eserden daha
önde olduguna iliskin tezi çigir açicidir.
Hugh J. Silverman
Bugün “seyirci kitlesi” dendiginde, Bourdieu’nün toplumsal seçkinlik
kategorisi kapsamina aldigi, uzmanlarin ve geleneksel müze
ziyaretçilerinin olusturdugu dar elit toplulugu kastedilmez. Sanat dinini
takip eden saygili mutlu azinligin yerini, bir kâfirler kitlesi almistir
– çagdas sanatin tahrikleri karsisinda umursamazlik ya da açik ret
tutumu içinde olan bir kitledir bu. Çagdas sanat ile toplumun çok
büyük bir bölümü arasinda, çarpici bir kültürel kopukluk olusmustur.
Bu yüzden, çagdas sanat ile seyirci toplulugu arasindaki iliski, artik
takdir ve hayranlik istegi üzerine degil, tahrik ve skandal üzerine
kuruludur. Dolayisiyla sanatsal deger, enformasyon ve iletisim
piyasasina dayanma egilimi gösterir.
Mario Perniola
Kapak: Man Ray, Torso, 1923
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli