Simar Masal (İkinci Kitap)

Oymacilar Çarsisi'nin insani büyüleyen bir havasi vardi. Öyle ki beni alip bambaska âlemlere götürmüstü. Kendimi yüzyillar öncesinde gibi hissettim. Gezintiye çikan bir bey kiziydim nâzenin... Peçemin altindan etrafi seyrediyordum. Mahir Fevzi Efendi'nin dükkânina dogru ilerlerken, heyecanim da artiyordu. Dogu ipeklerini andiran perdeleri aralayarak dükkâna girdim. Yasli, aydinlik yüzlü, beyaz sakalli, sanki yüzyillar öncesine aitmis gibi görünen bir adam, elinde kaleme benzer bir seyle, önündeki rahleye oymalar isliyordu. Insani tütsülü âlemlere götüren, basligindan pabuçlarina tüm kiyafetleri, yüz yil öncesinde yasadigini andiran yasli adamin kendisi degildi yalnizca; dükkânin içi de tüllerle, eski ama güzelligini zerre kadar yitirmemis esyalarla süslenmisti. Sag taraftaki ahsap görünümlü duvara bitistirilmis, elyazmasi oldugu tahmin edilen kitaplarin bulundugu oymali bir kitaplik bile vardi.
 
“Sevinçler, hayal kirikliklari, ayrilik ve vuslatlar arasinda gidip gelen bir iç dünya için yola çikmaya hazir misiniz? Genç bir üniversite ögrencisinin Leyla'dan Mevla'ya varan dolambaçli yolculugu... Hikâyenin akici, etkileyici sayisiz labirentleri arasinda iyi yolculuklar...”
-Prof. Dr. Ismet Emre