Sosyolojide Dört Ana Gelenek

Bu kitabin ana tezi, sosyolojide toplumsal dünyaya iliskin bilgilerde önemli ilerlemeler saglandigidir. Çogu kez sosyolojinin kümülatif bir bilim olmadigi ve klâsik dönem düsünürlerin günümüzdeki teorisyenler ve arastirmacilardan önemli, hatta daha önemli olmayi sürdürdükleri iddia edilse de, bu kitapta klâsik sosyolojiden modern sosyoloji türlerine kadar bazi önemli gelisme çizgilerinin bulundugunu göstermek istiyorum. Ancak burada modern sosyolojide teorik görüsler arasinda bazi temel bölünmeler olmadigini kastetmiyorum. Günümüz düsünce dünyasinin gerçekligi, karsit bakis açilari arasindaki derin ayrismadir. Ancak bu fikir ayriliklari sinirsiz degildir ve alanimiz hakkindaki bir baska önemli gerçege ters düsmezler: bazi düsünce çizgilerinde son bir asirdir giderek daha geliskin bilgilere ulasilmistir. Bu kitapta seçtigim dört gelenek sosyolojide sadece kümülatif gelismenin degil, teorik ilerlemenin de saglandigi alanlardir. Onlarin sosyolojinin çekirdek gelenekleri olarak görülebileceklerini düsünüyorum. Bu gelenekler zaman içinde süreklilik sergilemislerdir ve diger birkaç gelenekle uyumlu bir düsünce derinligine sahiplerdir. Sosyolojide Dört Ana Gelenek'in sosyolojinin dört- bes kusaktir ne kadar ilerleme kaydettigini gösterebileceginin umuyorum.(Tanitim Bülteninden)