Sürgünler Çağı

Gamaliel, Macar fasistlerinin eline geçmemesi için ailesi tarafindan Katolik Ilonka'ya emanet edilmistir. Yahudi çocugun köklerinden sökülen yasami iste böyle baslar. Elli yil sonra New York’ta beklenmedik bir karsilasma, eski vatansizi geçmisine kaçinilmaz bir dönüs yapmak zorunda birakir: yarim kalan asklari, ülkeden ülkeye savruluslari, anlasilmaz bir kinin kendisinden koparip aldigi kizlari, tek amaci Gizli Kitap’ini tamamlamak oldugu halde geçinebilmek için yeteneksiz yazarlara “gölge yazarlik” yapmak zorunda kalisi, hayatini karartan bütün o aci ve düs kirikliklari. Ama ayni zamanda, hocasi Rabbi Zusia’nin ve kendisi gibi köklerinden sökülmüs dört dostunun, her seye ragmen ayakta kalmasini saglayan varliklari... Sirlari ve dramlari yavas yavas açiga çikan magdurlarin hayat yollarinin kesistigi bu romanda, Elie Wiesel yeni yüzyilin baskalastiramadigi bir dünyaya kederli, sicak, bazen de mütebessim bir bakis atiyor. Gamaliel karakteriyle kendisini, insanlarin yüreklerinde merhamete, umuda ve düslere hâlâ bir yer olduguna ikna etmeye çalisiyor.