Terörizme Karşı Savaş Stratejisi

“Terörizme karsi savas”, “terörizm”in muglak tanimi ile “savas”in genis manevra alanini birlestiren, dis politikaya yönelik bir stratejidir. Günümüzde bu strateji, somut hedefleri olan bir “politika”nin somut ihtiyaçlarini karsilamak için üretilmis pragmatik bir araç haline gelmistir. Dolayisiyla, “terörizme karsi savas” ne anarsik sistem içinde hakli bir güvenlik arayisi, ne var oldugu iddia edilen biyopolitik iktidar düzeni içinde barisçil bir polisiye müdahale, ne yeni tip savaslarla mücadele sekli, ne de salt dezenformasyona yönelik ideolojik bir kurgudur. Kapitalizmin asiri üretim krizine girdigi, petrolde arzin tepe noktasina yaklasildigi ve küresel jeopolitik rekabetin hiz kazandigi günümüzde, “terörizme karsi savas” stratejisi ABD’nin gerileyen hegemonyasini kurtarmak için stratejik bölgelere askeri yöntemlerle girmesini saglayan bir hareket planidir. Bu plan, ABD’nin Ikinci Dünya Savasi sonrasinda kurulan sermaye birikim rejimini sürdürme “politika”si ile hegemonya projesinin devami niteligindedir. Bu nedenle, ABD’nin “terörizme karsi savas” adi altinda yürüttügü operasyonlar ve uygulamalar bu ülkenin neredeyse yüz yillik hegemonya projesiyle uyumlu görünse de reel terör tehdidine iki boy büyük gelmektedir. Dolayisiyla, ABD’nin terörizmi gerekçe göstererek yürüttügü bu stratejisini anlamak için incelenmesi gereken, reel terör tehdidinden önce, bizzat ABD’nin hegemonya projesi ve bunun kökündeki “politika”sidir. Ekin Oyan Altuntas’in Terörizme Karsi Savas Stratejisi adli bu önemli çalismasinin ana kurgusu iste bu yaklasim üzerine kurulmustur.