Ontolojik ve Epistemolojik Baglamda Türk Mitolojisi
Mitoloji yasanilan bir geçmisin dilde, ritüelde ve tasvirlerde (magara, kaya üstü, duvar resimleri, agaç oymasi, minyatür, heykelcikler vs.) gerçeklesen diyalektigidir. Her toplumun millî tefekkürünün, millî psikolojisinin, kendine has özelliklerinin ilk ve esasli kaynagi mitolojidir. Mitolojinin ögrenilmesi kültürümüzü, ideolojimizi ögrenmek demektir.
Baslangiç için Türk mitolojisinin bildiri, makale, kitap halinde arastirilmasi dogal sayilsa da 21. yy. küresellesen dünyasinda millî kimligimizi korumak ve baskalarina da kabul ettirmek için sistemli bir mitolojik arastirmaya ihtiyaç vardir. Bu ihtiyaç ilmin bugünkü metodolojisi ve metodu ile ortaya konuldugu takdirde büyük Türk dünyasi küresellesen dünyada layik oldugu yeri alacaktir.
Unutmamak gerekir ki Avrupalilar, Ari Modeli, Avrupa irkçiligi ve Avrupa uygarligi gibi kavramlari Yunan mitlerine baglamakta, kültür ve uygarliklarini Yunanlilara borçlu olarak görmektedirler. Türk milleti olarak geç de olsa bütün kültür mirasimizin temelinde mitolojimizin bulundugunu bilmek ve anlamak zorundayiz. Bugün mitler kutsiyetini yitirmis, güvenilir bir anlati olmaktan çikmis, ecdadimizin kutsal olarak gördükleri magaralar, gezi ve oyun yerlerine çevrilmis; tek kelimeyle mit dünyasi, yerini pozitivist düsünen bir topluma birakmistir. Her ne kadar manzara olumsuz görünse de her zaman yazili ve sözlü edebiyatimiz mitlerden büyük ölçüde yararlanmis, mitolojik düsünce bazen belirleyici, bazen de tamamlayici olmustur. Mitler, çagdas edebiyatimizda da ilham kaynagi olmaya devam etmektedir.
Türk milletinin var oldugu her yerde mevcut olan mitlerimiz, bizleri gelecege tasiyacak, geleneklerimizi ve geleneksel inanç öbegimizi degerler paradigmasinda yasatacak manevî ve kültürel varligimizdir. Bu varligin ögrenilmesi ve ögretilmesi manevî bir borçtur.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli