Vefa'nın Galip'i Galip Haktanır'ın Anıları

“Nihayet kis gelmis, okulda sobalar yanmaya baslamisti. Bahçedeki oyun saatlerimiz bitince kosarak sobanin basinda toplaniyorduk. Dersler ve etütler bittigi zaman da bahçede oyun yeri kapmak için yaris basliyordu. Bezden imal ettigimiz toplarla maç yapiyorduk, fakat üst siniflardan ögrendigimiz bilgiler sayesinde bu bez toplari öyle güzel yapiyorduk ki, hakiki toptan farki kalmiyordu. Önce bize verilen çoraplari söküp rulo yapiyor, sonra yataklardan kopardigimiz pamuklari top gibi yuvarliyor, söktügümüz iplikleri muntazam olarak sariyor, yüzümüzü silmek için verilen peçeteleri kesip bunun üzerine kapliyor, son olarak kesik yerleri dikiyorduk. Böylece topumuz oynamaya hazir hale geliyordu.”Galip Haktanir, 1950’ler ve ’60’larda Vefa’nin ve Türkiye’nin önemli oyuncularindandi. Dönemin gazetelerinin tarifiyle “fevkalade teknik ve o nispette enerjik oyunu”, onu milli takima tasimisti. Islâm Çupi, “valse benzeyen müthis teknigi”nden bahsetmisti, o zamanlarin “Kör Galip”inin… Galip Haktanir, Fethi Aytuna’nin yayina hazirladigi anilarinda sadece o yillarin futbol âlemini anlatmiyor. “Darüssafaka terbiyesini” ögreniyoruz ondan. 1930’lardan günümüze kadar Istanbul hayatindan sahneler izliyoruz. Günümüze kadar uzanan, hevesle, sevgiyle dolu bir hayatin doygunlugunu paylasiyoruz.Cem Zamur’un, Haktanir’i ve onun özdeslestigi Vefa kulübünün mânâ ve ehemmiyetini de anlatan sunusuyla…