Yarbükü

Kimseye sözü geçmez, kimseye gücü yetmez Remzi’nin. Kimseyle kavga etmeyeyim, kötü olmayayim ister. Oysa Yapili köyünün en varsillarindan biri, Yarbükü’nün de agasidir. Bükteki en genis çeltik tarlasi onundur ama ne fayda? Biraz da kendi tarlasina su akitabilmek için yalvar yakar olur komsularina, kimse onu ciddiye almaz, üstelik herkesin alay konusu olur. Bükün agasi degil de, maskarasidir sanki.Isledigi cinayet nedeniyle sekiz yil cezaevinde yatan tarla komsusu Haydar’in köye dönüsüyle isler iyice zorlasir Remzi için. Kaba kuvvetle, tehditle Remzi’nin tarlasini elinden alma planlari yapmaktadir Haydar. Remzi ise tüm bunlara karsilik veremeyecek kadar zayif ve ürkektir. Ama Haydar’in hesaba katmadigi sey, her insanin belli bir yere kadar kaçacagidir.Köylüler arasinda toprak ve su çekismelerinin, zorlu yasam kosullarinin ele alindigi Yarbükü, otoriteye, sertlige boyun egmeye alismis köylümüzün gerçekçi bir portresini çizerken, güçlünün güçsüz karsisindaki baskisini, acimasizligini da gözler önüne seriyor.