Zampara

"Duvara dayanmis halde duran yataginin hemen yaninda eskitme ahsaptan üç çekmeceli konsolu dururdu. Üzerine itina ile dizdigi Ibranice kitaplarini defalarca okumus oldugunu biliyorum. Tüm kiyafetleri bu üç çekmeceye sigiyordu Muska’nin. Bu odaya her girdigimde, otuzlu yaslarinda ailesinden, tahminimce sevdigi adamdan, dogup büyüdügü topraklardan koparilmis bir insanin, ölmek için dua ederken yasadigi aci dolu tükenisini gördüm. Ayrica bu odada burnuma, ne oldugunu tam olarak kestiremedigim, nem, küf ve idrar karisimi tuhaf bir koku gelirdi. Koridorun sag kismi ise oldugu gibi salondu. Birbiri ile oldukça uyumsuz derme çatma ve bir hayli eski esyalar ile dösenmisti. Her haliyle birilerinin eskiyen esyalarindan derlendigi belliydi."Bir ask kaç kisiye kadar ihanete gögüs gerebilir?Zampara, aldatanlarin degil her türlü yikima karsin hayatta kalanlarin, her seye ragmen aski yüreginde barindiranlarin romani.Bir ilk kitap için fazlaca cesur ve gerçek! Hayatina, kadinlarina ve zamana karsi 'acimasiz' bir adamin gerçek yasam öyküsü… "Gerçek dünya dedikleri bu olsa gerek, ruhsuzlar takimi arsizlara karsi…"